Gezi ile kitleselleşen ve dayanışmayı büyüten sokağın avukatlığı; tam da sokak muhalefetinin ilk kez milyonlarla ölçülmesi aritmetiğine karşılık aynı artan oranda AKP-devlet gözaltısı ve düşman ceza yargılamalarına cevap verebilir hale gelmeliydi. Keza örgütsüz halk hareketi bileşenlerinin çoğunlukla avukatı da yoktu ve yerleşik muhalif kültürün aksine, davalarda ve gözaltılarda biraz fiili öğrenilmiş, biraz da politik hak-hukuk bilgisine içkin “devrimci duruş” konusunda da deneyimlemeleri yoktu bu kitlenin. Hasılı hiçbir baro-avukatlık kolektifinin tek başına göğüsleyemeyeceği, içselleştiremeyeceği yeni bir toplam vardı yargılama öznesi olan…
Tam da bu süreci karşılayan, 2911 sayılı kanunun polis şiddetine veyargılama garabetine karşı savunmayı örgütleyen, bunu baronun tüzel temsil ve savunma gücüyle yapan bir mecra lazımdı. İşte bunun yapısal pozisyonunu yaratmak için, önce bir CMK alt kurulu olarak formüle edildi TOMAK. Gelinen noktada, kendisini dayatan kurumsallaşma ve yetkinleşme ihtiyaçlarını görebilmek ve adli avukatlık işlerinin altında sıkışmaktan kurtulabilmek adına, bağımsız bir kurul olarak reorganize edildi. Tamamı Taksim-Gezi isyanından geçerek pişmiş, şahane bir divan yönetimi ve üyeleri de mevcut. Bu derdi ve çabayı ,tüm grup çıkarlarının üstünde, bir hak ve savunmanlık mücadelesi olarak anlayarak reorganizasyonu sağlayanlar emeklerinden dolayı unutulmamalı.
Sol’da omuz veren hiç kimse, kısır baro siyasetinin apolitik çekişmeleri sebebiyle hasımlaştırılmayacaktır, hata, günah ve sevaplarıyla…
TOMA “hukuku”na karşı TOMAK…
Toplumcu mücadeleci avukatlık, emperyalist “güvenlik” konseptinin hukukunu yenecek!
Ankara Direniyor’dan bir avukat