
Saygıdeğer Arkadaşlar,
Geçtiğimiz aylarda D. Trump ve Kim Jong-Un arasında gerçekleştirilen görüşme, kamuoyunun gündeminde yer edinmiş ve görüşmeyi eleştiren görüşler de iletildi. Bizler de emperyalistlerle ”Barış içinde Yaşama” tezinin, maddenin doğasına ters olduğundan, emperyalistlerin sosyalist ülkelere saldırmaktan asla vazgeçmeyeceğini vurguladık. Eski Sovyetler Birliği yöneticilerinin hödükçe savunduğu bu tezin Sosyalist Kamp’ın dağılışını hazırlayan en büyük nedenlerden biri olduğu da malumumuzdur.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, görüşmede “kalıcı barış taahüdü”nden söz etti. Burayı eleştiririz. Sebebini yukarıda belirttik. Ancak bununla beraber, bu görüşmede Keser Kaçığı Trump, KDHC karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Kore, sorunun kaynağı olan Çin ile arasındaki ticari kısıtlama zorunluluğu konusunda ABD’ye geri adım attırdı. Kısacası Trump’ın bir mağlubiyeti söz konusu burada. Dolayısıyla KDHC’nin Trump’a geri vites attırmasını ise selamlarız, bu noktada övgümüzü alır. Çünkü korkusuzca yaptığı nükleer denemelerle ABD Çakalını korkutmayı bilmiştir. ABD Emperyalistleri’nin politik plandaki Keser Kaçığı temsilcisi Donald Trump, bu görüşmelerde KDHC’nin Çin ile ilişkilerini düzeltmesine göz yummak durumunda kalmıştır. Tabii bu noktada ÇKP’nin ABD ile uzlaşan, ona razı gelen uzlaşmacı politikasının da işlerin bu noktaya gelişinde payı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz.
Bunun yanı sıra Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, ABD’nin yıllar önce Kore’yi ikiye parçalayarak kurduğu kukla devlet olan Güney Kore’yle de görüşme kararı almıştır.
ABD ve Güney Kore ile görüşmesi bazı arkadaşlarımız tarafından ”sağ sapma” vb. eleştirilere maruz kalabilir. Ancak bu görüşmelerin amacına indiğimizde Kim Jong-Un’un ilerici bir hamle peşinde olduğunu anlıyoruz.
Haberinden okuyalım:
”Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile iki ülke sınırında yer alan Panmunjom Ateşkes Köyü’nde bir araya geldi. Görüşme için yerel saatle 06.40 sularında Pyongyang’dan yola çıkan Kim, kendisinden az önce Panmunjom’a ulaşan Moon ile görüşmek için iki ülke sınırının güney tarafına geçti. ABD yönetimi, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un buluşmasını olumlu bir gelişme olarak gördüğünü açıkladı. Kore Savaşı’nda bu yana Güney Kore toprağına ayak basan ilk Kuzey Kore lideri olan Kim, ziyaretçi defterine “Yeni bir tarih başlıyor” diye yazarken, Moon’a “Füze denemeleri sebebiyle sürekli erken uyandığınızı duydum. Bundan böyle uykunuzu bölmeyeceğime söz veriyorum” dedi.” [1]
Kim Jong-Un, Güney Kore ve ABD’ye karşı geliştirdiği yeni tavırla “davasını satmış” veya “sosyalizmden caymış” mı oluyor? Bizce hayır.
Kore İşçi Partisi; 60 yıldan bu yana, Kim-İl Sung’tan bu yana ABD Emperyalistleri’nin ikiye parçaladığı Kore’yi birleştirme hedefine programında yer vermektedir. Dolayısıyla yadırganacak, şaşılacak bir durum söz konusu değildir. Kore’nin birleşmesini savunmak, elbette devrimci bir prensiptir. Parçalı ulusların birliği prensibi bildiğimiz üzere Leninist bir prensiptir.
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti; planlı merkezî ekonominin uygulandığı, sosyalist bir ülkedir. İktidarda İşçi Sınıfı ve onun siyasal temsilcileri bulunmaktadır. Emperyalistlerle kaynaşık Finans-Kapital, yıllar yıllar önce tasfiye edilmiştir. Antiemperyalizm eğilimindeki yaban burjuvazi ve küçükburjuva, üretmen köylülüğün kâra olan ihtiyacı devlet aygıtıyla kısılarak, Proletarya saflarına itilmişlerdir. Kim-İl Sung’un Juche Sosyalizmi pratiğinde bunları görüyoruz. Buna ek olarak Kore Sosyalizmi, zor Soğuk Savaş şartlarında bile ayakta kalmayı başarabilmiştir.
Şimdi ise KDHC, keskin bir virajı daha dönmektedir. Burjuva demokratik bir sorun olan ”Kore’nin birleşmesi” meselesini ele alan Sosyalist İktidar, sorunun çözümü adına Birleşik Kore’de bir şimdiki Güney Kore partilerinin de yer aldığı bir Demokratik Halk İktidarı kuracaktır. Gönül isterdi ki, Sosyalist İktidar ve sosyalizm tüm Kore’de hakim olsun ancak bunun yapılması şimdilik zorunlu gibi duruyor. Belki bir gerileme yaratacaktır, ancak doğru yol izlenirse Kore’nin Güney’i de ABD pençesinden kurtularak ileriye doğru muhteşem bir sıçrama yapılabilir. Dolayısıyla KDHC’nin Güney Kore’yle görüşme kararı alması gerici bir adım değil, bizce ABD Emperyalizmi’ni ülkeden kovmak ve Parababaları İktidarı’nı parçalamak için bir fırsattır.
İnanıyoruz ki, girdiği teorik-pratik savaşta 1950’lerden bu yana başarılı olan, sosyalizmini dimdik ayakta tutan Kore İşçi Sınıfı ve Halkı bu engeli aşmasını da bilecektir.
Şan Olsun Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne ve Yiğit Önderi Kim Jong-Un’a!
Şan Olsun Kore İşçi Sınıfı’na ve Kore Halkı’na!
ABD Emperyalizmi Yenilecek, Koreli Parababaları Kovulacak!
Birleşik, Tam Bağımsız, Sosyalist Kore Kurulacaktır!
Buna inancımız tamdır, yeter ki doğru yol izlensin…
Aydın Direniyor’dan bir yoldaş
[1] Büyük Zirve: Kuzey Kore ve Güney Kore Liderleri birarada – Hürriyet