Türkiye son günlerde sessiz sedasız büyüyen bir isyana sahne oluyor. Yakılan kıvılcım, her yeri kaplıyor ve görebilen her göz için daha da büyüyebilecek bir isyan hareketi filizlendiği gözlemleniyor.
Peki nasıl başladı bu başkaldırı? Tarihte iz olarak kalacak o ilk adım, Kadıköy Anadolu Lisesi‘de devrecilik uygulaması sebebiyle öğrencilerin işkence gördüğü iddiası ile başladı. Ardından iktidarın paralı lümpen ekipleri tarafından lise hakkında karalama kampanyası başlattılar.
Bu kampanya, bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye’nin başarılı öğrencilerinin yer aldığı liselerin ele geçirme ve ortaçağcı gericiliğe yem etme projesine karşılık isyanın ilk fişeği, “Birleşmiş Liseler Platformu” adıyla yayınlanan bildiri ile başladı. Böylece liseliler, “Karalamaya Sessiz Kalma” başlıklı bildiri ile karalamalara sessiz kalmayacaklarını ilan ettiler.
Tarihe önemli bir iz olarak düşülecek bu bildiri, her şeyin başlangıcı oldu.
“Kurulduklarından bu yana, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerine sadık ve ülkemizin ilerlemesinde vazife üstlenmiş köklü liseler olarak kamuoyuna duyurumuzdur.
Benzer sorunlardan muzdarip liseler olarak, ne zaman ülkemizin geleceğine katkı sağlayacağını düşündüğümüz faaliyetlere girişsek, kadrolaşmış yapı tarafından önümüze konulan engellerle tek başımıza savaşmamız gerekti. Zamanla bu durum yalnızca faaliyetlerimize engel olmakla kalmayıp yenilikçi her fikre karşı bir baskı haline dönüşmekte. Elimdir ki, yalnız bizler değil, bizlerin üzerinde büyük emeği olan öğretmenlerimiz de baskı altında tutulmaktadır. Mevki sahipleri, süregelen öğrenci faaliyetlerimize, bürokratik güçlerini kullanarak saldırmaktadırlar. Ancak ellerindeki gücü ülkenin köklü ve fark yaratan okullarına zarar vermek için kullananlar bilmelidirler ki, fikri hür vicdanı hür fertler yetiştirmiş ve sağlam felsefi temeller üzerine inşa edilmiş bu okulları asla yıldıramayacaklar. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde şu anda yaşandığı gibi statüsüzleştirme çabalarına hepimiz aşinayız ve kurumlarımıza yapılan saldırılarla artık birlik olarak mücadele edeceğiz.
Okullarımıza sistematik olarak yapılan bu karalama kampanyalarının, farklı ekollerde, vizyon ve misyon sahibi, sosyal ve bilinçli fertler yetiştirerek tam olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu düşünce dünyası geniş, üretken fertlerin yetişmesine vesile olan bu liselere yapılması, bizleri şaşırtmakta; bizi altında farklı sebepler aramaya itmektedir.
Biz bugün her zamankinden daha büyük bir birlik ve dayanışma içerisindeyiz. Gündemdeki asılsız iddialar ve yürütülen kampanyanın karşısında Kadıköy Anadolu Lisesi’nin yalnız olmadığını ve gelecekteki itibarsızlaştırma çabalarına karşı da birlik içerisinde olduğumuz okulların asla yalnız kalmayacağını herkes aklında bulundurmalıdır.
#KaralamayaSessizKALma