Sitemize genç bir arkadaş tarafından gönderilen ve kendi görüşlerini aktardığı yazıyı sizlerle paylaşıyoruz.
***
Devrimci hattı tüm ülke arıyor. Gençlik, geleceğin getireceklerini ön görerek daha istekli bir şekilde arıyor bu hattı. Ben de onlardan biriyim.
Bu yazıda öncelikle “Emek ve Özgürlük İttifakı”nın nasıl ABD’nin peşinden gittiğini ve nasıl bahaneler sunduğunu anlatarak başlayacağım, çünkü çok sayıda genç bu ittifaka mensup örgütlerde “devrimcilik” öğrenmekte.
Nurullah Efe’nin dediği gibi, bu örgütler aslında Sevrci Sahte Soldur. Hatta artık “sol” demeye bile gerek yok. Çünkü solcu, emperyalizmin her türlüsüne cephe alır.
Sevr Solu iki cephe etrafında birleşmiş durumda. “Emek ve Özügrlük İttifakı” ve “Sosyalist Güç Birliği” adlarını alan bu iki cephe de kapitalizme ve emperyalizme karşı net tavır alamamakta. Aldıkları yarım yamalak tavırlarının da içi dolu olsa en azından…
HDP ve onun kuyrukçusu olan EMEP, TİP, EHP, TÖP ve SMF’nin içinde, gençler arasında sorgulanmakta bu durum. Kendi tecrübem üzerimden aktarırsam; HDP’nin BOP’a olan hizmetlerinin varlığı hiçe sayılmakta ve eğer ki bir genç, bunu sorgularsa “sen sekterce bakıyorsun, senin bakış açın yanlış, kimlerden duyuyorsun bu lafları” şeklinde boş lakırdılar sarf edilmekte. Halbuki ne sekter bakılmakta, ne de başka yerden duyulmakta.
Eğer gerçekten dürüst ve namuslu devrimciler olmayı birazcık bile becerebilseydiniz, fabrika önlerindeki direniş çadırlarındaki işçilerin yanına gidip “Yahu HDP hakkında ne düşünüyorsun?” deme cesaretinde bulunsaydınız, işçilerin bile gerçeğin farkında vardığını görmüş olurdunuz. Ama hayır, gerçek sizler için bilgi kaynakları ve somut durum değil, Beyaz Saray’dan gelen tebligarlardır! Görünen o ki; yarın öbür gün AB-D emperyalizmi açık açık Türkiye’yi işgal etmeye kalkarsa, Suriye’de olduğu gibi Emperyalizmin paralı askeri olursunuz!
Ayrıca şunu da söylüyorlar: “Biz HDP ile ittifak yaparken onların kuyruğuna takılmıyoruz, ortak talepler etrafında yan yana geliyoruz.” Eğer azıcık Proletarya Enternasyonalizminden nasip almış olsaydınız, emperyalizmin fonladığı bir parti ile yapılacak bir güç birliğinin emperyalizmin işine yarayacağını ve bunun Uluslararası Proletarya mücadelesine zarar vereceğini anlamış olurdunuz. Ama hayır, sizin derdiniz ne Proletarya, ne de anti-emperyalizm! Biraz sıkışınca şunu diyorlar “Ee biz zaten onların emperyalizm ile yakın olduğunu kabul ediyoruz.” Eğer kabul ediyorsanız şunu da sormak gerekiyor, ortaya koyduğunuz ortak talepler, AB-D Emperyalizminin kabul edebileceği talepler mi? AB-D Emperyalizmi kendisine karşı olan bir hareketle ortak talepler etrafında buluşabilir mi? Peki o zaman ülkedeki diğer Gerçek Devrimciler ile neden ortak talepleri olmuyor? Örneğin, neden Halkın Kurtuluş Partisi bu taleplerin karşısında? Cevabı hepiniz bizden çok daha iyi biliyorsunuz.
Hadi diyelim yine uzlaştınız (!) “Emek” diyorsunuz, Doğu’da toprak ağalarının bulunduğu ve toprak reformuna yönelik hiçbir söylemi olmayan, içinde yığınla burjuvanın bulunduğu bir partinin bu konuda ne kadar dürüst olabileceği ortada değil mi? Özgürlük diyorsunuz, referandumlar hakkında “eğer AKP ile uzlaşabilirsek başkanlığa evet deriz” diyebilen, Taksim-Gezi isyanımıza “darbe” diyen bir partinin ne kadar dürüst olacağı ortada değil mi? Barış diyorsunuz, Türkiye’ye müdahale için NATO’yu davet eden, Suriye ve Irak’ta yanan savaş cehennemine daha fazla odun atan ve Türkiye’yi de bu cehennem çukuruna sokmaya çalışan bir partinin, ne kadar dürüst olacağı ortada değil mi?
Sevrci Sahte Sol, kendisiyle bile çelişirken, halkımız için ne vaat edebilirler? Halkımızın aydınlığa çıkması için ne kadar çabalayabilirler? Genç kardeşlerim, bu ortaoyununa son deme vakti gelmedi mi? Kurtuluş, Sevrci Sahte Sol’da değil, görmüyor muyuz? Her grubun tabanında yer alan dürüst, içtenlikli abi ve ablalarım, yalanlara artık kanmayın! Gerçek Devrimci safın yanında yer alarak, Demokratik Halk Devrimi için mücadelenin bir parçası olun! Gençliğin sizden beklentisi budur.