Dünya Sendikalar Federasyonu, bir açıklama yayınlayarak İran’da gerçekleşen isyanla ilgili İran halkına destek mesajı yayınladı. Mesajda İran’daki isyanı kendi su yoluna koymaya çalışan emperyalist ülkeler teşhir edildi.
“İran’daki protestolar ve emperyalist “havlama”
Enternasyonalist, sınıf temelli, birleştirici bir sendikal örgüt olarak Dünya Sendikalar Federasyonu (DSF), dünyanın dört bir tarafındaki her bir işçinin özgür biçimde gösteri yapma, greve gitme, haklarını savunma, hükümetlerinin ve işverenlerinin uyguladıkları işçi düşmanı politikaları protesto etme haklarını savunmaktadır. Bu, DSF’nin zorunlu bir prensibidir. Aynı şekilde biz, İranlı İşçilerin, kendi hayatları için daha iyi çalışma koşulları talebiyle, özgür bir şekilde protesto ve gösteriler düzenleme haklarını da destekliyoruz. Pahalılığın sınırlandırılmasını, maaşların iyileştirilmesini ve sosyal yardımları talep eden İran İşçilerini anlıyoruz.
Aynı zamanda, gerçek anlamda antiemperyalist bir sendikal örgüt olarak Dünya Sendikalar Federasyonu, tüm dünyadaki işçilere gür ve net bir şekilde seslenmektedir:
ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu, İngiltere Başbakanı T. May, kendi ülkelerinde sendikal faaliyetleri yasaklayan Ortaçağcı Krallar ve Emirler ve AB vs. tarafından bu eylemlere verilen destekler; emperyalistlerin ikiyüzlü bir şekilde, stratejik planlarını hayata geçirebilmek için, İran’da şu anda var olan pahalılık ve maaşlarla ilgili problemleri istismar etmeye çalıştıklarını ortaya çıkarmaktadır.
Son süreçlerde, bir bölümü kitlesel olmak üzere, Hindistan’da, Fransa’da, Yunanistan’da ve Brezilya’da grevler örgütlenmiş; fakat Krallar, Emirler, Trump ve tüm diğerleri, hiçbir zaman bu gösterileri desteklediklerini belirten bir açıklama yapmamışlardır. Bu yüzden, onlar ikiyüzlülüklerine bir son verseler iyi olur.
Bugün sözde “Arap Baharı” senaryosundan sonra, ABD’nin ve müttefiklerinin Suriye’deki eli kulağında yenilgilerinden sonra, Mazlum Yemen Halkının Suudi Arabistan tarafından üç yıl boyunca bombalanmasından sonra, Trump Hükümetinin Kudüs’ü İsrail’e bir “armağan” olarak veren faşist kararından sonra, tüm işçiler gerçekliği görmektedir. Hiç kimse, bölgede yeni bir yangın başlatmayı amaçlayan emperyalistlerin gözyaşlarına kanmamaktadır. Halkların ve işçilerin büyük çoğunluğu, empryalistlerin stratejik hedeflerini gerçekleştirmek için havlamakta olduklarını anlamışlardır.