15 Temmuz’dan itibaren bütün televizyon kanalları, radyolar, gazeteler ve dergiler günah çıkarmaya başladı. Bu yayın organlarının kimin tarafından yönetildiğini düşünürsek günah çıkaranı yakından tanıyabiliriz.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık “İki orgeneral de YAŞ üyesiydi YAŞ’a girmeleri istenmedi, istifalarını verdiler” ve “2000 yılından 2014 yılına kadar askeri sınav sorularını çalmışlar” dedi.
Bu açıkça bir itiraf olmasına rağmen, savcıların göreve katılması gerekirken hale bak. Göz yaşları döküyorlar!
14 yıl boyunca devlet nasıl oldu da soruları çaldırabilir? Savaşta mıydık?
Onurlu ve vatansever, TSK bünyesinden, “Balyoz”dan 16 yıl ile yargılanan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen TSK yapılanması için şu kişileri suçluyor.
Hulusi Akar, Emin Murat Bilgel, Metin Ataç, Necdet Özel, Bülent Bostanoğlu…
Zamanında bu gibi şerefli askerler bu yapılanmanın önünü kesmek için her şeyi yapmıştı.
Ancak, yukarıda saydığım rütbeliler, Balyoz ve Ergenekon, Casusluk davalarından yargılanan insanları Orduevlerine sokmadı veya dava açtılar.
Türkşen “Rütbe atlayacakların yanında “F” koyuyorlardı” diyerek durumu açıklıyor.
Ne oldu delil yeterli gelmemiş miydi,yoksa kol kola mıydınız?
Ergenekon Davası
2012 yılında, “firari” Zekeriya Öz önderliğinde İstanbul Savcılığı tarafından açılan, aslı olmayan, delili dahi olmayan Ergenekon Örgütü davası…
Yüzlerce insanı yargılayan, her türlü manipülasyon yapılan bu davada ne yapıyordunuz? Durun, ben hatırlatayım.
“Bu davanın savcısıyım! Hemde Başbakanım!” “Bu insanlar yargılamak için okudular” “Türkiye’nin kirli kanallarına operasyon yapıldı” “Yetmez ama evet”
Zekeriya Öz’e Tayyip Erdoğan makam arabası tahsis etmemiş miydi? Ona her türlü yardım eden,arkasında olduğunu belli eden, daha örgütün varlığı bile yokken bütün askerlere hapse atıp, hepsine türlü türlü hain damgaları yapıştıranlar sizler ve sizin medyanız değil miydi?
Ali Tatar ölürken de kandırılmış mıydınız?
Bütün Devlet ve Parti Binalarına Mustafa Kemal ve Türk Bayrağı
Darbe girişimi başarısızlık ile sonuçlandırıldıktan sonra. Bütün devlet dairelerine Mustsafa Kemal ve Türk bayrağı asılmaya başlandı. İbretle seyrettik. Başkası asmış olsaydı derdik ki “olabilir”.
Ancak 20 yıllık süre boyunca “İki ayyaş, alkolik, dinsiz” dememiş miydiniz? “Ya müslüman olacaksın ya da laik” bunlar sizin sözünüz değil mi?
Kabataş Yalanı
Gezi Parkı zamanında İstanbul Kabataş’ta bir grup eylemci, türbanlı ve çocuklu bir kişiye tacizde bulunmuş ve üzerine işediği söylenmişti. Bu yalanı ortaya çıkartan kişi TV programlarında defalarca yalanını savundu. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan miting sırasında “Benim Türbanlı bacıma saldırdılar. Cuma günü açıklayacağım” dedi. Kaç hafta oldu Cumhur-u Reisim? Yoksa bu olayda mı sizi kandırdılar.
AKP ve Cemaat olarak bu güçler Tefeci Bezirgan Sınıfı mensuplarıdır. Çıkarları doğrultusunda düşman gördükleri “ilerici, vatansever, laik” kim varsa saldırmışlardır. Tıpkı diğer 30 civarı tarikat ne yapıyorsa bunlarda görevlerini yaptılar. İnanmayacaksınız ama size bir sır vereceğim. “Bu yazılanları ve diğer tüm eylemlerini bilerek yıllarca omuz omuza yaptılar”
Lütfen şok olmayın…
Antalya Direniyor’dan İsmail