Büyük bir sorun olan ancak “ağız birliği yapılmışçasına” az konuşulan konulardan biri işsizlik. Parababaları medyası, “kışlığını” yaparak çeşitli işi bilenlerle konuşmalar yaparak “patlamaya hazır volkanı” uyandırmamak için satır arasında konuyu magazinleştirir. Tayyipgiller medyası için ise böyle bir sorun yoktur, güvenilir(!) kurumumuz TÜİK’in rakamlarına sonsuz güven duyulması önerilir. Bu güveni sağlamak için ise istatistik bilimi tahrif ederek, işsizlerin sayısı az sayılır. Çok da değil yahu, alt tarafı bir milyon yüzbin kadar işsizimiz, “işsiz” olarak sayılmayacakmış.
Parababaları bazı işsizleri işsiz saymasa da, işsizler bir olgu olarak mevcuttur. Çok değil, 2 hafta önce haklarını aradıkları için işlerinden edilen, sayıları 1500’ü bulan Renault ve Tofaş işçileri de, Kristal-İş sendikasının ihanetine uğrayan 103 Paşabahçe işçisi de, çeşitli şirketler tarafından binbir bahane ile işlerinden edilen çalışanlar da işsizdir. Ancak, bu kişiler iş aramayı bırakmazlarsa ya da 6 ay içinde yeni iş bulmazlarsa işsiz sayılıyorlar. Tabii ki bu kişilerin üretimden çekilip alınışı hesaba katılmaz. Ne zamana kadar? Tabii ki kişi başına düşen gelirin hesaplandığı zamana kadar (o hesaplamanın da ne kadar sağlıklı yapıldığı tartışılır).
Parababalarının işsizlikten bahsetmemesi de belli bir yere kadar tabii ki. Onlar işsizlikten en çok işyeri içinde bahsetmeyi severler. Bunu da işçilerin hak arama çabaları eyleme geçtiğinde, “beğenmiyorsan dışarıda milyonlarca insan var yerine geçecek” tehdidi ile gerçekleştirirler. “Yedek işgücü” olarak adlandırılan milyonlarca insan, örgütsüz ve dağınık bir şekilde, insanlık tarihindeki en acınası rekabetleri yaparak, çalışan kişilerin karşısında bir engel olarak gösterilir.
Meclisteki parababaları partilerinin artık bahsetmeye bile gerek görmediği bu olgunun, hem hak arayan işçinin başında sallanan bir kılıç olmaktan ortadan kalkması, hem de iş bulamayan milyonların yaşamlarını zindan etmekten çıkması için çözümler bulunabilir. Çalışanlar ve işsizler, bir cephe oluşturabilir. Kariyer sitelerine, düşük ücrete, sigortasız çalışmaya ve taşeron uygulamalarına mahkum işsizler ordusunun derlenmesi ve örgütlenmesi için yöntemler geliştirilebilir (nasıl olacağı da özgün araştırmaların konusu olmalı).
İşsizlik gerçeği saklansa da, işsizlikle savaşanlar gerçeğin farkındadır.