2016 yılında trafiğe açılan iki proje olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli’nin yapımında yer alan kuruluşlara “hazine garantisi” verilmesi üzerine suç duyurusunda bulunuldu.
Suç duyurusu, Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı tarafından gerçekleştirildi. Suç duyurusunda söz konusu yolların kullanımı konusunda, garanti edilen aracın geçmemesi halinde geçmeyen araç başına ücret ödenmesinin açık biçimde kamu zararına olduğu vurgulandı.
Gerçekleştirilen suç duyurusuna dair basın açıklaması ve suç duyurusunun açıklama bölümü şu şekilde:
“İktidarda bulundukları süre boyunca kamu malı adına ne varsa yağmalayan, Kuvayimilliye yadigarı onlarca kârlı devlet kuruluşunu bir kalemde satıp geçen, halkımızın alınterini yerli yabancı parababalarına peşkeş çeken, “kupon arsalar benden izinsiz satılmayacak” diyen Kaçak Saraylı Reis’in AKP’giller’i, bir kez daha peşkeşlerinin bedelini gariban halkımızın sırtına yüklüyor. Büyük bir gürültü patırtıyla medyada reklamlarını, duyurularını yaptıkları, halkın parasıyla yapıp “hizmet” adı altında halkımıza lütufmuş gibi yutturmaya çalıştıkları Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli’nin aslında kamuyu zarara uğratmak dışında hiç bir işlevinin olmadığı gün gibi ortaya çıktı. Yüklenici firmalara verilen garantilerden dolayı, zaten işsizlik-pahalılık cehenneminde inleyen halkımızın cebindeki üç kuruşa da gözünü diken AKP’giller, bu peşkeşleriyle alın teriyle çalışıp geçinen halkımızı zarara uğrattı.
İktidarları boyunca AKP’giller’in ekonomik, sosyal ve siyasal alanda işlediği hiç bir suça kayıtsız kalmayan Halkın Kurtuluş Partisi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli vurgunlarını da yargıya taşıdı. HKP’li avukatlar bugün konuyla ilgili bir suç duyurusunda bulundu. Verilen suç duyurusu dilekçesini aşağıda yayımlıyoruz:
(…)
1-GENEL OLARAK:
Bildiğimiz gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsü ya da Üçüncü Boğaz Köprüsü, İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’e bakan kuzey tarafında inşa edilen köprüdür ve Avrupa Yakası’nda Sarıyer’in Garipçe mahallesi ile Anadolu Yakasında Beykoz’un Poyrazköy semtinde yer almaktadır. Köprünün temeli 29 Mayıs 2013’te atılmıştır. Kuzey Marmara Otoyolu’nun 169 kilometrelik kısmı 27 Ağustos 2016’da trafiğe açılmıştır.
Avrasya tüneli ya da İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi ise temeli 26 Şubat 2011 tarihinde atılan, Asya ve Avrupa yakalarını, Kennedy Caddesi’nde Kumkapı ile D-100 Karayolu’nda Koşuyolu mevkii güzergahında deniz tabanının altından bağlayan ve boğaz geçişine imkan sağlayan karayolu tünelidir. Yap-işlet-devret modeliyle 22 Aralık 2016’da hayata geçirilmiştir.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün finansmanı için 7 banka ile 2.3 milyar dolarlık kredi sözleşmesi yapılmış, ICA tarafından yapımı sürdürülen 3’ncü köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi için 9 yıl vadeli olarak verilen bu kredinin sözleşmesi 29 Ağustos 2013 tarihinde imzalanmıştır. Krediyi karşılayan bankalar, Garantibank International, Garanti Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası ve Ziraat Bankasıdır ve Yüklenici hiç harcama yapmamıştır.
Söz konusu bankaların böylesine yüksek rakamlı bir kredi yükünün altına girmesi ve 135 bin otomobil geçişi için hazine garantisi ile olmuştur.
Yine Yap İşlet Devret modeliyle yapılan Avrasya Tünelini yapan firma, yaptığı inşaata karşılık tüneli kullanan araçlardan 25 yıl boyunca geçiş ücreti alacaktır. Ancak Devlet ise firmaya günde 68.500 araç geçişi garantisi vermiştir. Eğer bu kadar araç geçmezse aradaki geçiş parası farkı firmaya, hazine garantili olarak devlet tarafından ödenecektir. Yani aynen Osmangazi Köprüsü gibi, devlet kaynaklarından karşılanmayan bu “hizmeti” de geçse de geçmese de Halkımız ve bizler ödeyeceğiz.
2-HAZİNE GARANTİLİ YAP-İŞLET-DEVRET YATIRIMLARI:
Yukarıda konu edilen trafik garantileri hazine garantisini ifade eder. 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a 2013 yılında “Borç Üstlenimi” başlıklı 8/A maddesi eklenmiş olup, madde uyarınca genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler tarafından Yap-İşlet-Devret Modeli ile gerçekleştirilen ve asgari tutarı 1 milyar liranın üzerindeki yatırımlara borç üstlenim garantisi verilmiştir. (http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/murat-muratoglu/devlet-parasiyla-devlet-ihalesi-944762/)
Konuyla ilgili Bakanlar Kurulunca, 19 Nisan 2014 tarih ve 28977 sayılı Resmi Gazete’de Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik yayınlanmış olup yönetmeliğe göre, asgari yatırım tutarı 1 milyar lira olan yap-işlet-devret projeleri ile Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülen asgari tutarı 500 milyon lira olan yap-kirala-devret projelerinde sözleşmenin süresinden önce feshedilerek tesisin ilgili idareler tarafından devralınması durumunda Hazine ‘borç üstlenim taahhüdü’ verebilecektir.
Söz konusu yönetmelik başta 3. havalimanı, 3. köprü, Gebze-İzmit Otoyol projesi ve Kanal İstanbul olmak üzere milyar dolarlık projeleri kapsayacaktır. 8 ilde yapılacak eğitim kampusları ve 15 ilde yapılacak şehir hastaneleri de yeni yönetmeliğe dahil olacaktır.
(http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/940632-devlet-baba-garanti-verdi)
3- HAZİNENİN TAŞI İLE HAZİNENİN KUŞU VURULAN YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ VE AVRASYA TÜNELİ:
“GEÇEN, GEÇMEYEN, BAŞKA KÖPRÜ VE YOLDAN GEÇEN DE ÖDEYECEK
“Yüzde 48 zammın PERDE ARKASI
“Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli çerçevesinde yapılan Osmangazi ve Yavuz sultan Selim Köprüsü ile Avrasya Tüneli projelerinin bedelini, devletin verdiği garanti nedeniyle, geçmeyen de ödüyordu. Ama şimdi eski mevcuda yüklenen zamlarla, başka köprülerden geçenler de ilaveten ödeyecek! Eski köprü ve otoyollara yapılan zamla net 180 milyon TL. ilave kaynak yaratılacak.”
Böyle yazıyor Hürriyet yazarı Uğur Gürses, 4 Ocak tarihli yazısında.
“Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde geçiş ücreti 11.95 TL oldu. Bu otomobiller için olan rakam” dedi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde otomobiller için eski ücret 9.90 liraydı. Karayolları Genel Müdürlüğü’nden yapılan bilgilendirmede de, İstanbul Kuzey Çevre Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü geçiş ücretlerinin yüzde 20 oranında artırıldığı belirtildi.” ( http://www.hurriyet.com.tr/kopru-ayari-40323212)
“TAKSİMETRE ÇALIŞIYOR
“Osmangazi Köprüsü’nden sonra, günlük 135 bin geçiş garantili Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve otoyolu, günlük 68 bin 500 geçiş garantili Avrasya Tüneli gibi YİD projeleri hayata geçti. Dolayısıyla ‘taksimetre’ çalışmaya başladı. Asıl ilginç olan, ilk defa 2016 yılbaşında ikincisi de bu yılbaşında mevcut otoyol ve İstanbul’daki iki köprünün ücret tarifesindeki ‘fiyatlama’ dikkat çekiyor. 2016 yılbaşında hem yüzde 16 zam yapılıyor, hem de HGS ve OGS geçişlerine uygulanan yüzde 20 indirim geri çekiliyordu. Böylece bir gecede köprü ve otoyol geçişleri yüzde 39 zamlanıyordu.
“İşte ikinci büyük artış bu yılbaşında yapıldı; otoyollarda yüzde 15, köprülerde yüzde 48’lik bir artış. İstanbul’da yılda 150 milyon adetlik geçiş yapılan iki köprünün ücretinde son iki yıllık artış yüzde 105’i geçiyor.
“2016’da 2015’e göre iki köprüden geçen araç sayısı kabaca 5.5 milyon azalmış görünüyor. Bu yüzden 2016 hasılatında artış olmayacak gibi görünüyor. Olasılıkla 2017 hasılatını artırmak için yüzde 48 zam yapılmış.
“2016’daki fiili yüzde 39’luk zam, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün otoyol hasılatına da yansımış; otoyollardan sağlanan hasılat zam oranı kadar yüzde 39’a yakın artacak görünüyor. Henüz açıklanmamış Aralık ayı hasılatı için ortalama bir değer girilerek yapılacak hesapla; Karayolları’nın 2016’da elde edeceği brüt hasılatın kabaca yüzde 39’luk bir artışla 266 milyon TL daha fazla olacağı anlaşılıyor. Böylece 2016 yılı 1.2 milyar TL’lik bir gelirle kapatılmış olacak.
“3 PROJEYE FİNANSMAN
Şimdi 2017 için her ikisi de enflasyonunun çok üzerinde olmak üzere, köprülere yüzde 48, otoyollara da yüzde 15 zamla beklenen şu olmalı; geçen araç sayısında artış olmayacağı gibi muhafazakar bir varsayımla, toplam hasılat kabaca 1.5 milyar TL civarında olacak. Bu yüzde 23’lük artış demek. Enflasyondan arındırırsak; net 180 milyon TL ilave kaynak demek. Böylece, İstanbul’da iki köprüden geçenler ile tüm Türkiye’de paralı devlet otoyollarını kullananlar; ödedikleri vergilerin yanında bir de bu köprü ve otoyollara enflasyonun çok üzerinde ödedikleri geçiş ücretleri ile şimdilik üç YİD projesini de finanse ediyor olacaklar; 2017 zamları ile sağlanan, Osmangazi Köprüsü’nün bir aylık kamu taahhüdüne ancak yetecek kadar olsa da!”
Recep Tayyip Erdoğan Avrasya Tüneli’nin açılışında; “Ey Batı, sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz yok, sıkıntınız yok. Özgürlük bu değil ya. Özgürlük, bu insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmek. Özgürlük Marmaray’dan geçer, Avrasya Tüneli’nden geçer, Özgürlük Osmangazi Köprüsü’nden geçer, Özgürlük inşallah dünyanın en büyük havalimanından geçer” şeklinde konuşmuştur.
Avrasya Tüneli’nde de köprülerde olduğu gibi devlet garantisi var. Hem araç geçiş sayısı hem de alınan krediler bakımından. Devlet yıllık 25 milyon, günlük 68.500 araç geçiş sözü vermiş.
Ya geçmezse bu kadar araç?
Hep dediğimiz gibi, devlet yani tüm halkımız cebimizden bu parayı ödeyeceğiz patronlara. Olay bu kadar net. Bu kadar açık. Bu kadar acı!
Peki şu anda günlük geçiş sayısı ne?
Tünelin yapımcısı ve işleticisi ATAŞ ve Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu’nun verdiği rakamla: 20-25 bin…
68.500-22.500 (Biz ortalamayı alalım)= 46 bin.
Yani her gün 46 bin aracın geçiş parasını cebimizden ödüyoruz. Ve uzun müddet de ödemeye devam edeceğiz.
“68 BİN 500 ARAÇ AŞILIRSA DEVLET PAY ALACAK
“BAŞAR Arıoğlu, Hazine’nin Avrasya Tüneli’nde yıllık 25 milyon araç geçişini garanti ettiğini vurguladı:
“- Günlük 68 bin 500 araç geçiş garantisi söz konusu. Şu anda günde 20-25 bin araç geçiyor. 68 bin 500’ü aşınca fazla olan kısmın yüzde 30’unun ücretini devlet alacak.
“Örnek hesap yaptı:
“- Günde 100 bin araç geçerse, garantiyi aşan 31 bin 500’ün 9 bin 500’ü devlete, 22 bini bize kalıyor.
“Ardından ekledi:
“- Şimdilik açığı Hazine’nin kapatacağı dönemdeyiz. İnşallah kısa sürede günlük 68 bin 500 araç geçişine ulaşırız. Hazine’den fark almaya gerek kalmaz.” (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/vahap-munyar/avrasya-tunelinde-5-6-kapali-ortam-vakasi-oldu-cozduk-40342876)
Haberde de görüleceği üzere devlet cihazını elinde bulunduran şüpheliler devlet nüfuzunu kullanarak geçiş garantisi vermekte, zararı ise Hazine’ye, yani halka yükleyerek hazinenin zarara uğramasına, gelecek yıllarda müthiş hazine açıklarının verilmesine neden olmaktadırlar.
2001 ekonomik krizinin ardından kısıtlanan Hazine garantisi sistemi yeni uygulamada artık dev projelerin tamamlanması için ilgili şirket ve kamu kurumlarına borç garantisi desteği verilmesi çerçevesinde uygulanacaktır. (http://www.haberturk.com/ekonomi/is-yasam/haber/940632-devlet-baba-garanti-verdi)
4- İHALEYE FESAT SURETİYLE KAMU ZARARI: GARANTİ KAPSAMININ ARTIRILIŞI:
Hazine, borç üstlenim garantisini genişletti. Başta 2 milyarlık dolarlık garanti tutarı, 4 milyar 956 dolarlık garantiye yükseltildi. Bu artırımla Hazine projenin yatırımının yüzde 78.5’ine garanti vermiş oldu. (http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/murat-muratoglu/devlet-parasiyla-devlet-ihalesi-944762/)
Bu durum açık olarak ihaleye fesat karıştırma suçunu oluşturmaktadır. (http://www.birgun.net/haber-detay/yap-islet-devret-79352.html)
Hazine garantisinin başta verileninin iki katından fazlaya çıkartılması, gerek ihaleye katılan ancak alamayan diğer taliplilerin zararını oluşturduğundan, gerekse kamu zararını da bu oranda artırdığından ihaleye fesat karıştırma yoluyla kamu zararının oluşmasına yol açmıştır.
TCK 235/5 Fıkra hükmüne göre, ihaleye fesat karıştırma suçunun 3 ila 7 yıl arasında olan ceza sınırı, şayet suç neticesinde bir kamu zararı meydana gelmiyor ise 1 ila 3 yıl olarak tespit edilmektedir. Burada, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndan farklı olarak ‘’kamu zararı’’nın varlığı suçun oluşumu için bir neden olmaktan çıkarılmış ve kamu zararının bulunmaması hali sanık açısından daha az cezayı gerektiren bir nitelikli hal olarak tespit edilmiştir. (http://www.aoklegal.com/tr/23713/Ihaleye-Fesat-Karistirma-Sucunda-Kamu Zarari)
5- KAMUNUN ZARARA UĞRATILMASI
1-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sözleşmelerin akdedildiği tarihte başbakan olup 08.12.2010 tarih 27779 sayılı resmi gazete de başbakan olarak yayınladığı genelge ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 19 uncu maddesinde belirtilen azami sürelerin sonu beklenmeksizin en kısa sürede neticelendirilmesi için talimatlar vererek, Anayasa’nın 73. maddesinde belirtilen verginin yasallığı ve genelliği ilkesine aykırı hareket ederek toplanan verginin belli bir gidere tahsis edilmesine sebep olmak, sözleşme ile taahhüt ettikleri bakiye kısmın açıkta kalan bir kısmını vergi ile kapatacağını beyan etmek ve yetkisiz sözleşmeye onay vererek, yetki aşımı nedeni ile hazineyi zarara uğratmaktan, hazine garantisi altında yerli ve yabancı finans kuruluşlarına devleti garantör gösterip sorumluluklarını kamuoyundan gizlemekten ayrıca bu eylemler nedeni ile görevi kötüye kullanmaktan,
2-Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan Karayolları Genel Müdürü İsmail Korkmaz, Suçla ilgili diğer tespit edilecek kamu görevlileri Anayasa’nın 73.maddesinde belirtilen verginin yasallığı ve genelliği ilkesine aykırı hareket ederek toplanan verginin belli bir gidere tahsis edilmesine sebep olmuş, sözleşme ile taahhüt ettikleri bakiye kısmın açıkta kalan bir kısmını vergi ile kapatacağını beyan ederek ve yetkisiz sözleşmeye onay vererek, yetki aşımı nedeni ile hazineyi zarara uğratmış, ayrıca hazine garantisi altında yerli ve yabancı finans kuruluşlarına devleti garantör gösterip sorumluluklarını kamuoyundan gizleyerek, bu eylemler nedeni ile görevi kötüye kullanarak kamuyu zarar uğratmışlardır.
Yukarıda anlattığımız şaibeli durumlar halka; yanlış bir şekilde “yollar, köprüler, yapılıyor, büyük işler beceriliyor”muş gibi lanse edilmiştir. Oysa ki Halkın parası ile yapılanlar Halka bir lütuf gibi sunulmaktadır ve insanlarımız yanıltılmaktadır. Büyük zarara uğratılmaktadır. Bu nedenle sorumluluğu bulunan kişilerin bir an evvel yargılanarak cezalandırılması tek dileğimizdir.
SONUÇ ve İSTEM :
Yukarıda açıkladığımız şekilde, Anayasa’nın 73.maddesinde belirtilen verginin yasallığı ve genelliği ilkesine aykırı hareket ederek toplanan verginin belli bir gidere tahsis edilmesine sebep olmak, sözleşme ile taahhüt ettikleri bakiye kısmın açıkta kalan bir kısmını vergi ile kapatacağını beyan etmek ve yetkisiz sözleşmeye onay vererek, yetki aşımı nedeni ile hazineyi zarara uğratmaktan, ayrıca hazine garantisi altında yerli ve yabancı finans kuruluşlarına devleti garantör gösterip sorumluluklarını kamuoyundan gizlemekten bu eylemler nedeni ile görevi kötüye kullanmaktan, ihaleye fesat karıştırma yoluyla yine kamunun zararına neden olma suçundan şüpheliler hakkında soruşturma açılarak kamu davası açılmasını vekaleten talep ederiz. 13/03/2017
Suç Duyurusunda Bulunan
Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı
Vekilleri
Av. Fettah Ayhan Erkan Av. Ali Serdar Çıngı Av. Pınar Akbina