Son yıllarda sendikal mücadeleye yapılan saldırılar sonrasında, Yargıtay tarafından alınan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın 25. maddesinin getirdiği sınırlamanın kaldırılması, sendikal çalışmanın bir nebze önünü açacak nitelikte. Bu karara göre eğer işveren bir çalışanını sendikalı olduğu için işten atarsa, bu eylemi “haksız fiil” olarak değerlendirilecek ve işçi 6 aydan az çalışmış olsa dahi sendikal tazminat alabilecek.
Yargıtay tarafından yayınlanan gerekçeli kararda, işverenin işçi çıkarma sırasında sendikaya üye olmasına göre seçim yapması halinde aslında sendikalı işçilerin tümünü işyerinden uzaklaştırmak ve toplu iş sözleşmesinin işleyişini etkisizleştirmek amaçlanmakta olduğu belirtiliyor. Bu hareketin haksız fiile sebep olduğu ve ilgili hukuk kurallarına bağlı olarak yaptırıma yol açtığı da ekleniyor. Dolayısıyla yargıtayın bu kararı, sadece bir işçiye bireysel olarak bir ayrımcılık yapılması olarak değil, orada yetkili olan sendikaya yönelik haksız fiil olarak ortaya konulmuş oldu.
Haberde bir kısım yanlışlıklar var. Sendikal nedenlerle işten çıkarılan işçiye bir yıllık ücreti tutarında tazminat ödenmesi eski 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31.maddesine dayanılarak zaten uygulanıyordu. Bu konuda işçinin kıdemine veya işyerinde çalışan işçi sayısına bakılmıyordu. Yeni 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesine göre de sendikal nedenlerle işten çıkarılan işçiler için, işçinin bir yıllık ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedileceği belirtilmiş. Yine bu maddeye göre işçinin 4857 sayılı Kanunun 18 20 21. maddelerine göre işe iade davası açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez. Ayrıca sendikal tazminat kıdem tazminatından ayrı bir kavramdır.