Taksim’in yasaklanma bahanesi olarak gösterilen yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edildi. İptalin ardından, konu hakkında Halkçı Hukukçular’dan Avukat Doğan Erkan tarafından OdaTV‘de aktarıldı.
“Gezi Direnişinin hemen akabinde kurulan Dönemin Ankara Barosu TOMAK (Toplumsal Olaylara ve Davalara Müdahil Avukatlar Kurulu) kurucu başkanı ve HKP avukatı Avukatı Doğan Erkan, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerinin pek çok maddesinin anayasaya aykırı olduğunu pek çok Gezi davasında ileri sürmüştü.
GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİNİN KRİTERİ AİHM
Nihayet Marmaris Asliye Ceza hakimi ve dönemin YARSAV Başkan yardımcısı hakim Defne Bülbül, baktığı bir davada, Avukat Doğan Erkan’ın Anayasaya Aykırılık itirazlarını uygun bularak, 2014 yılında bu maddelerin iptali amacıyla Anayasa Mahkemesine göndermişti.
CHP ise ana muhalefet partisi sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde genel iptal davası açmıştı.
Anayasa Mahkemesi’nin, Avukat Doğan Erkan’ın itirazıyla Defne Bülbül’ün gönderdiği iptal taleplerini ve CHP’nin genel davasını birleştirerek gördüğü davada verdiği karar, bugün resmi gazetede yayımlandı.
Tüm değerlendirme, toplantı ve gösteri yürüyüşünün demokratik bir hak olduğu, ancak özüne dokunulmaksızın sınırlandırılabileceği, fakat bu sınırlandırmanın demokratik toplum gereklerine uygun, orantılı ve gerekli olması ölçütlerine dayanmaktadır. Bu perspektif, tüm hak-sınırlandırma paradoksunun yerleşmiş kriteridir ve kriter sahibi AİHM’dir. Anayasa Mahkemesi, AİHM’in bu kriterinin bir Türkiye uygulayıcısıdır/olmalıdır.
Orantılılık, gereklilik, ölçülülük kavramları elbette izafidir, soyuttur. Bu bakımdan demokrasi kültürü ve yargının demokratiklik kültürü, bu kriterlerin ufkunu belirlemektedir. Türkiye’de bu ufuk, hukuk ve siyasette oldukça dardır.
KARAR OLUMLUDUR
Somuta gelelim…
– mülki amirin, gösteri/yürüyüş güzergahı belirleme yetkisi iptal edilmese de, bu yetkisi oldukça sınırlandırılmıştır. Bu yetkinin ancak
-ölçülülük
-hakkın özüne dokunmama
-mülki amirin güzergah/alan belirleme yetkisini, düzenleyicilerin mekan tercih etme serbestisine saygı çerçevesinde kullanması gerektiği
– güzergah belirleme konusunda siyasi partilerin, belediye başkanlarının, sendikaların, meslek örgütlerinin önerilerini dikkate alınması gerektiği
Açıklanmıştır.
Mülki amirin güzergahı sınırlarken, tercih hakkını aşırı biçimde kısıtlayacak, yürüyüşe katılımı caydıracak, hakkın kullanımını zedeleyecek şekilde belirlenmesi durumunda, idari yargıda iptal edilmesine işaret etmesi itibariyle karar olumludur.
OHAL KOŞULLARINDA, BU AYM’YA GÖRE OLUMLU BİR KARAR
İki üye ise bu görüşe katılmayarak, mülki amirin güzergah belirleme yetkisinin iptali gerektiğini ifade etmiştir.
– “toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde yapılması” şartı Anayasa Mahkemesince, anayasaya aykırılık itirazımıza paralel gerekçeyle iptal edilmiştir. Şöyle demiştir anayasa mahkemesi:
“toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı mekan ve güzergahların belirlenmesinde, o mekan ve güzergahı kullanan diğer bireylerin hak ve özgürlüklerine mutlak bir üstünlük tanınması durumunda, sadece şehir merkezlerinden uzak yerlerin toplantı ve gösteri yürütüş güzergahı olarak belirlenmesi sonucu ortaya çıkabilmektedir.
AİHM kararlarında vurgulandığı üzere toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırması kaçınılmazdır. Demokratik toplumun önemli yap taşlarından olan gösteri yürüyüşünün gündelik yaşamı bir miktar zorlaştırmasının hoşgörüyle karşılanması gerekir.”
Bu gerekçeyle AYM, yasanın “vatandaşların günlük yaşamını zorlaştırmayacak şekilde yapılması” kuralını iptal etmiş, barışçıl gösteri/yürüyüşün, günlük yaşamı zorlaştırabileceğine hükmetmiştir.
– Gösteri/yürüyüşlerin güneş batmadan önce dağılması kuralı Anayasa Mahkemesince, itiraz gerekçelerimize uygun olarak iptal edilmiştir.
Anayasa mahkemesi özet olarak şu gerekçeyle yasanın bu kuralını iptal etmiştir:
“açık alanlardaki toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güneş batmasından sonra devam etmesinin mutlak olarak yasaklanması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahaleyi orantısız kılmaktadır. Bu kural ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahale demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı değildir.
Bu iptal kararının yayım tarihinde 90 gün sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır.
– Toplantı gösteri yürüyüşünün mülki amirliğe bildirim kuralı iptal edilmese de, bildirimin “izin” niteliğinde görülemeyeceği ve esasen toplantı gösteri yürüyüşünü pozitif olarak korumak için getirildiği” açıklanmıştır.
İki üye, yine de bildirim şartının iptali gerektiğini ifade etmiştir.
– Genel yolarda toplantı gösteri yürüyüşünü suç sayan düzenleme iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi şu gerekçeyle bu yasa kuralını iptal etmiştir:
“genel yollarda toplantı düzenlenmesin bu yolları kullanan kişilerin seyahat özgürlüklerini kısıtlaması, otomatik olarak bu yollarda toplantı yapılmasının yasaklanmasını gerektirmez. Diğer bir ifadeyle trafik akışının bozulması riski, genel yolların toplantılara tamamen kapatılmasına haklılık kazandırmamaktadır. Daha önce vurguladığımız üzere toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırması kaçınılmazdır”
OHAL koşullarında, bu AYM’ya göre olumlu bir karardır.
Toplumsal muhalefete hayırlı uğurlu olsun.
Avukat Doğan Erkan