Taksim-Gezi isyanı, AKP’nin güçsüzlüğünün göstergesi oldu (İstanbul Direniyor)

PDF İzle & KaydetYazdır
analiz-geziTaksim-Gezi isyanımızda katılan on milyona yakın insan, tepkisini dile getirmek için sokaklara dökülmüştü geçtiğimiz yıl Haziran ayında. Bu sokaklara dökülüş, Recep Tayyip Erdoğan’ı Fas’a kaçıracak kadar etkili olmuştu. İsyan sonrasındaki süreçte isyanı örgütleyenlere yönelik baskı kurma çalışmalarına girişen AKP iktidarı, isyana katılan partilerin bir kısmı ile uzlaşma ve bazı pazarlıklar yapma yoluna giderken, dikkatini örgütlü eylemcilerin olduğu hareketlere yoğunlaştırdı. Eylemi bu kuvvetlerin ne kadar yönetebildiği başka bir tartışma konusu olarak kenarda. Ancak AKP’nin sindirme politikasını uygulama gücüne bakmak adına eyleme katılan örgütsüz kişilere yönelik yaptırım gücü doğrultusunda bir çıkarım yapabiliriz.
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun Milli Eğitim Bakanı’na verdiği soru önergesinde Taksim-Gezi eylemine katılan öğretmen ve öğrencilere yönelik yaptırımları sordu.
MEB ise Ankara özelinde verdiği bilgilendirmede Gezi Parkı eylemlerine destek amaçlı olarak Ankara’da yapılan gösterilerde öğrencilerin katılmasını teşvik ettikleri, gösterilere öğrencilerin katılmalarına izin verdikleri, internet sayfalarında Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik hiciv içerikli cümleler kullandıkları, eyleme katıldıkları iddialarıyla ilgili olarak gelen yazılar, yapılan başvurular ve şikayet dilekçeleri üzerine 43 okul ve kurumda, inceleme ve disiplin soruşturması yapıldığını, inceleme ve disiplin soruşturmaları sonucunda 8 okul ve kurumda görevli 23 öğretmen ve yöneticinin disiplin cezası aldığını, 11 yönetici ve öğretmenin görev yerlerinin değiştirildiğini, 2 okul müdürünün yöneticilikten alınması tekliflerinin getirildiğini açıkladı.
Taksim-Gezi parkı eylemlerinin niceliğine baktığımız zaman, Ankara’da daha fazla öğretmenin ve öğrencinin eylemlere destek olduğunu düşünürsek, tespit edilebilen öğretmenin az olduğunu, öğretmenlerin daha çok meslekdaşları tarafından ihbar edilerek soruşturmaya uğradığını ve AKP’nin kısıtlı da olsa bir “jurnalleme ağı” kurduğunu da gösteriyor. Dolayısıyla AKP’nin eylemleri düzenleyenlerin haklılığı konusunda organizasyonsuz yakalandığı, çekindiği ve bu sebeple baskı yaratacak güce sahip olmadığını da tespit edebiliriz.
AKP’nin bu güçsüzlüğü karşısında, Türkiye’deki muhalefetin öncülerinin dağınık olması, AKP tarafından yedeklenmesi ve kendi iç sorunları ile uğraşması, AKP’yi böyle bir isyan dalgası ardından ayakta tutan özellikler oldu. Daha etkin mücadele kuvvetleri, direniş mevzilerini boşaltan grupların yerini aldığı zaman, AKP’nin ve onu destekleyen parababalarının sönüşü de hızlanacaktır. İleride araştırmaların yapılması durumunda, Taksim-Gezi isyanına katılan işçilerin, emekçilerin ne kadar yaptırıma uğradığını da tespit ederek, AKP hakkında yaptığıız bu tespiti daha da sağlam bir temele oturtabiliriz. Yalnız elimizde yalnızca bu veri var ve bizim görüşümüze destek olması bakımından yararlı olmakta.
İstanbul Direniyor’dan Özgür

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir