Okuduğunuz bu yazı, Saed Teymuri’nin “The History of the USSR & the Peoples’ Democracies” adlı kitabının 2. bölüm ve 3. ayrımında yer almakta. sovinform.net sitesinde İngilizce olarak yayınlandı.
Çevirisini yaptığımız yazılara önsöz yazmamayı tercih ediyoruz, bununla birlikte makalenin önemi ve yazarın yaptığı çalışma üzerine kısa bir önsöz düşmekte fayda var.
Kurucu Meclis’in ortadan kaldırılmasının önemi konusunda, o günlere tanık olan ve anılarında bu olaya yer veren Klavdiya Sverdlova (Bolşevik önder Yakov Sverdlov’un eşi) olayı böyle özetliyor.
“Sol sosyalist devrimciler darbeyi itinalı bir şekilde hazırlamış, silahlı güçlere sahip olmalarına ve baskın saldırısıyla avantajlı duruma geçmelerine rağmen, çok kurbana mal olabilecek maceraları tam bir yenilgiyle sonuçlandı. Bu macera, sol sosyalist devrimcileri nihai olarak teşhir etti, yüzlerindeki maskeyi indirdi ve halka onların gerçek yüzünü gösterdi. Ülkenin her tarafından Moskova’ya, devrimin hainleri için sert bir cezalandırma talep eden çok sayıda toplantı ve gösteri bildirgeleri, kararları ve telgrafları geldi.” (Sverdlov Urallı Delikanlı, Ceylan Yayınları, sy. 537)
Böylesine tehlikeli bir darbeye karşı seri önlemler alan Bolşevikler, bu grubu teşhir ederek, devrimin kesintisiz olarak devamına imza atıyor. Saed Teymuri’nin makalesinin önemi ise, çarpıtılan bu olayın sağlaması olarak, belgeleri ile olayın karşı tarafça nasıl görüldüğünü ortaya koymakta.
***
Ekim Devrimi sırasında Bolşevikler, seçilmiş çoğunluğu ‘Sosyal Devrimciler’e ait olan, seçimle kurulan ‘Kurucu Meclis’i kaldırdı. Bolşeviklerin bu kararı, büyük ölçüde yanlış anlaşıldı. MI6’ya bağlı yazarların ve ABD devlet medyasının itiraf ettiği şekliyle, meselenin gerçeğini burada okuyacaksınız.
ABD Enformasyon Dairesi (USIA) tarafından yazılan bir makale şunları ifade ediyor:
“Sol Sosyalist Devrimciler Bolşeviklerle anlaşarak Geçici Hükümet’i zaten reddetmişlerdi ve onun yerine devrimci sosyalist bir hükümetin gelmesi gerektiğini, ancak böyle bir hükümetin oluşturulması için Kurucu Meclis’i beklemenin daha uygun olacağını düşünmüşlerdi, bu arada kendi davalarını savunması için Tüm-Rusya Sovyetleri Kongresi’ne güvendiler. (…). Bolşevikler, Geçici Hükümet’i devirip iktidarı ele geçirdiklerinde, Sol Sosyalist Devrimciler hızla onlara katıldılar. Devrimin artık Bolşeviklerin elinde olduğunu düşünerek, Solcu Sosyalist Devrimciler, Bolşevik politikasını ılımlandırmanın bir yolu olarak işbirliğini tercih etti. Partinin geri kalanı tarafından bu yolun reddedilmesi, Solcu Sosyalist Devrimcilerin kongreden ayrılmasına yol açtı ve böylece kopuş başladı.” (Socialist Revolutionaries, Herbert J. Ellison. In: Problems of Communism, US Information Agency, Abraham Brumberg, Kasım-Aralık 1967, Cilt XVI, s. 6) (Bkz: Görseller)
İşçi sınıfını temsil eden Komünistler/Bolşeviklerin aksine, Sosyalist Devrimciler büyük ölçüde tarımsal küçük burjuva çoğunluğun partisi olarak kabul edilirdi. Bu nedenle: “Rusya genelindeki herhangi bir serbest seçimde oyların çoğunluğunun anti-Bolşevik Sosyalist Devrimcilere gideceği tahmin edilebilirdi. Bu partinin sol kanadı, 19 Kasım’da toplanan ilk kongresinde ve Anayasa Meclisi seçimleri için belirlenen tarihten sadece bir hafta önce ayrı bir varlık haline geldi. Seçimler için aday listeleri, parti bölünmeden bir süre önce hazırlanmıştı.” (“The Origin of the Communist Autocracy: Political Opposition in the Soviet State First Phase 1917–1922”, Leonard Schapiro, 1954, s. 81) (Bkz: Görseller)
Bu, II. Dünya Savaşı döneminde MI6’nın komutanlarından olan, İngiliz istihbaratında Albay rütbesinde görev yapmış, Savaş Ofisi Genel Kurulu üyesi ve Sovyet işlerinde önde gelen bir İngiliz istihbarat analisti olan Leonard Schapiro’nun söylemidir. Schapiro’nun öğrencisi Geoffrey Swain, Rusya ve Doğu Avrupa Çalışmaları alanında Alec Nove Kürsüsü’nde görev yapmış ve BBC İzleme Servisi’nde çalışmıştır. Swain, ayrıca şunları eklemiştir:
“Geçici Hükümet tarafından uzun süredir vaat edilen Kurucu Meclis seçimleri 12 Kasım 1917’de gerçekleşti. Bu seçimlerde oyların %52,3’ünü Sosyalist Devrimci Parti ve %23,6’sını da Bolşevikler aldı. Ancak Sosyalist Devrimci Parti adaylarının dağılımı Sosyalist Devrimci Partisi’nin bölünmeden önce ve Sol Sosyalist Devrimcilerin Ekim sonlarında ayrı bir parti olarak kurulduğu dönemde gerçekleşti. Sol Sosyalist Devrimci’lerin Kasım ayında yapılan Köylü Sovyetlerinin Olağanüstü Kongresi ve İkinci Köylü Sovyetlerinin Kongresi’nde kazandıkları zafer, eğer Kurucu Meclis seçimlerine katılabilselerdi çok sayıda koltuk kazanacaklarını gösteriyordu. Bolşevik-Sol Sosyalist Devrimci Koalisyon Hükümeti, Kurucu Meclis’in, yerel Sosyalist Devrimci milletvekilinin halk iradesini temsil etmediği düşünülüyorsa yerel sovyetlerin ara seçimler düzenlemelerini istediği sözde “geri çağırma hakkını” tanımasını talep etti. Kurucu Meclis 5 Ocak 1918’de bunu kesin bir dille reddetti ve zorla feshedildi.” (Trotsky and the Russian Revolution, Routledge, Geoffrey Swain, 2014, s. XIV) (Bkz: Görseller)
Yukarıdaki gerçekler göstermektedir ki, kendi partilerinin Sol Sosyalist Devrimci fraksiyonunun ideolojik çizgisinden etkilenerek, Sosyalist Devrimciler seçimlere doğru ilerlemiş ancak Anayasa Meclisi için aday olarak kendi partilerinin Sağ Sosyalist Devrimci politikacılarını seçmişlerdir. Başka bir deyişle, Sosyalist Devrimci adayları büyük ölçüde Sağ Sosyalist Devrimcilerden gelmiştir, oysa parti hattı büyük ölçüde Sol Sosyalist Devrimci fraksiyon tarafından şekillendirilmiştir. Anayasa Meclisi seçimlerinde köylüler, Sol Sosyalist Devrimcilerin etkisi altındaki parti hattı nedeniyle Sosyalist Devrimcilere oy vermiştir. Rusya’da çoğunluğu köylüler oluşturduğundan, Sosyalist Devrimci parti seçimde kesin bir zafer kazanmıştır. Hikaye, Kurucu Meclis’in (Anaya Meclisi) seçimlerine kısa bir süre kala, Sosyalist Devrimci partisinin iki yeni oluşuma, Sol Sosyalist Devrimcilere ve Sağ Sosyalist Devrimcilere ayrılmasıyla karmaşık hale gelmiştir. Sosyalist Devrimci parti zafer kazandığında, Sağ Sosyalist Devrimciler Anayasa Meclisi koltuklarını kontrol etmiş, ancak artık Sol Sosyalist Devrimcilerin platformunu temsil etmemişlerdir. Deliller, Sol Sosyalist Devrimcilerin kendi adaylarına sahip olsalardı, Sağ Sosyalist Devrimciler karşısında kesin bir zafer kazanacaklarını göstermiştir. O dönemde müttefik olan Bolşevikler ve Sol Sosyalist Devrimciler, köylü çoğunluğunun Sol Sosyalist Devrimciler için verdiği oyun Kurucu Meclis’de temsil edilmesine izin verilmesi için adayların geri çağırma hakkını talep etmişlerdir. Sağ Sosyalist Devrimciler bunu reddetmiştir. Bu nedenle Kurucu Meclis demokratik meşruiyetini yitirmiştir. Dolayısıyla, Kurucu Meclis kaldırılmış ve yerine Bolşevikler ve Sol Sosyalist Devrimcilerin oluşturduğu bir halk cephesi koalisyon hükümeti getirilmiştir:
“Sonrasında Sağcı liderlik tarafından partiden ihraç edilen Sol Sosyalist Devrimciler, Bolşeviklerle daha yakın işbirliğine doğru ilerlemişlerdir. 15 Kasım’da sağlanan bir anlaşma gereği, Sol Sosyalist Devrimci kontrolündeki köylü sovyetleri, üst düzey yönetim düzeyinde Bolşeviklerin hakim olduğu işçi sovyetleriyle birleştirildi. Üç gün sonra Sol Sosyalist Devrimcilerden ve Kazan ilinin Köylü Sovyetinin eski başkanı olan A. L. Kalegaev, Tarım Komiseri oldu.” (Socialist Revolutionaries, Herbert J. Ellison. In: Problems of Communism, US Information Agency, Abraham Brumberg, Kasım-Aralık 1967, Cilt XVI, s. 6) (Bkz: Görseller)
Belirtildiği gibi, o dönemde Bolşevikler ve Sol Sosyalist Devrimciler bir halk cephesi koalisyon hükümeti oluşturmuşlardır. MI6 bunu şu şekilde raporlamakta:
“…Aynı zamanda Ufa’dan Kurucu Meclisi’nin üyelerinden bazı Sosyalist Devrimci üyeler Moskova’ya gelmiş ve Bolşeviklerle ilişkilere girmişlerdir. Koşulları tam olarak Bolşevikler tarafından kabul edilmemekle birlikte, anlaşmaya varmışlar ve bu sözde Sosyalist Devrimci liderlerin kendilerine sunulan koşulları kabul ettikleri görünmektedir.” (MEMORANDUM ON TWO TENDENCIES IN THE SOVIET GOVERNMENT, Political Intelligence Department, Foreign Office, Russia /020, February 15, 1919. In: Foreign Office (1917-1918), p. 59) (Bkz: Görseller)
Swain de Wilson Merkezi ve BBC’den rapor etmekte:
“Bolşevik-Sol Sosyalist Devrimci Koalisyon Hükümeti, Kurucu Meclis’in, “geri çağırma hakkını” tanımasını ve Sosyalist Devrimci milletvekillerinin halkın iradesini temsil etmediği durumlarda yerel sovyet yönetimlerinin ara seçim düzenleme hakkına sahip olmasını talep etti. Kurucu Meclis, 5 Ocak 1918’de bunu kesin bir dille reddetti ve zorla feshedildi.” (Trotsky and the Russian Revolution, Routledge, Geoffrey Swain, 2014, s. XIV) (Bkz: Görseller)
Bu nedenle Kurucu Meclis dağıtıldı ve Bolşevik-Sol Sosyalist Devrimci halk cephesi olarak bir Sovyetler Cumhuriyeti sağlam bir şekilde kuruldu.
Kaynakların ekran görüntüsü olarak görselleri
Çeviri: Ankara’dan Erk