Sosyalist Gazetesi Sayı:21 – 23 Mart 1971
Paris’in Fransa başkenti olduğunu bilmiyen yoktur.
Komüna nedir? Lûgat anlamı ile ortak demektir. Derebeğilik Avrupasında azatlı ve kaçak burjuva (burçlara sığınmış) denilen yeni tip kişilerin ortaklaşa kurdukları Ortaçağ Kentleri Komüna adını aldı.
Bildiğimiz gibi her Derebeği ayrı bir devletçik iken, onların içinden biri Kral olunca, Öteki beğlerle arasında çelişki düştü. Birçok derebeğiler bir tek kralı ürküttükçe Kral da, Toplum içinde Derebeğilere karşı müttefik aradı. Çoğu derebeği baskısından kaçmış Komüna insanları hemen Kraldan yana çıktılar. Kral da o zıpçıktı müttefiklerine bir çeşit özerklik sayılan Komüna ayrıcalıkları verdi.
882 yılı Almanya Imparatoru, 884 yılı Fransa Kralı olan Charles le Gro (Koca Şarl) Derebeğilere karşı ayaktakımının Komüna’larına ilk Imtiyazları verilen Kral sayılır. O imtiyazları alan ayaktakımına Fransa’da Tiers Etat (Üçüncü takım) adı verildi. Derebeğilikte birinci ve ikinci Sosyal Sınıflar: Üstte Savaşçı Beyler ile Kiliseci Papazlar idi. Daha 10’cu yüzyıla girilirken Tiyerseta adlı yeni bir Sosyal Sınıf karmakarışık doğmaya başlamıştı.
4-5 yüzyıl Batı Toplumunda Krallar Koluçka oldular. Altlarında Komün’aların kara kalabalıkları olan Tiyerseta ayaktakımı içinde, Modern Burjuvazi yumurtaları içinde Burjuvazi Devrimleri denilen civcivler doğdular. Böylece sonuçlu Sosyal Devrimler çağı başladı.
Demek Komüna: Toplum içinde 6500 yıl sürmüş Tarihcil Devrimler çağı yerine, ondanberi 500 yıldır sürüp gelecek olan Sosyal Devrimler çağını geçiren bir Toplum yuvasıdır. Tek sözle Komüna demek, Sosyal Devrim yatağı demektir. Bu yatak Modern Tarih içinde ilkin Burjuvazinin (İşveren sınıfının), sonra Proleteryanın (İşçi sınıfının) Sosyal Devrimlerine sahne oldu. Bu sahnelerin en alevli biçimleri Paris’te geçti. Onun için gerçek Sosyal Devrim sahneleri yeryüzünde 20. yüzyıla dek Paris Komünası adıyla örneklendi.
Paris Komünası deyince, kendiliğinden anlaşılacağı gibi: Modern Toplumda nasıl gerçekten Sosyal Devrimci iki görüldü ise tıpkı öyle: bir değil, iki Paris Komünası görüldü. Birinci ünlü Paris Komünası: İşveren Sınıfının Paris Komünası idi. İkinci ünlü Paris Komünası: İşçı Sınıfının Paris Komünası oldu.İşveren Sınıfının Paris Komünası: 10 Ağustos 1792 gününden 9 Termidor gününe dek süren Zılgıt (Terör) adı verilmiş bulunan Fransa olaylarına damgasına vurur. Politikaca yıkılmış Derebeği kalıntıları, içli dışlı binbir ihanetle Fransız Burjuva Sosyal Devrimini sinsice yıkmıya girişince, İşveren Sınıfının sözü özüne uygun Devrimcileri, gerici hiyanetliklerin önünü almak için Zılgıt’a (Terör’e) başvurmaktan başka çıkar yol bulamadı.
Sonra, gericiliğe karşı dövüşen halkın (özellikle işçi sınıfının) uyandığı ve eski Derebeğilerin sömürüsü gibi, yeni Parabeğilerinin (İşveren Sınıfının) sömürüsüne de karşı koyduğunu görünce, tornistan etti. Robespierre gibi namuslu Burjuva Devrimcilerini 9 Termidor adlı gerici bir baskınla öldürdü. Birinci Paris Komünası böylece yok edildi.
Ama, halk yığınları Paris Komünası’nın ışığı altında seçtikleri ilerici Sosyal Devrim geleneğini unutmadı. Burjuvazi, kendi Devrimini boğmuştu. Demek İşveren Sınıfı Devrimci olmaktan çıkmıştı. Artık son kerteye dek gerici, zalim ve kaniçici bir Karşı-devrimci olmuştu. 1830-1848 Devrimlerini, burjuvalar kışkırtmışlar, burjuvalar kanla söndürmüşlerdi. Ne var ki, toplumun toptan çürüyüp dökülmesi için yeni bir Sosyal Devrim kendini dayatmaktan geri kalmamıştı.
İşte, Sosyal Devrim bayrağını eline alan İşçi Sınıfı, 1871 yılı Prusyalılara yenilen Fransız Burjuvazisi Paris’i düşmana teslim kalkınca ayaklandı. Paris’i Alman dış düşmanlarına karşı da, Fransız Iç Işveren düşmanlarına karşı da eline alıp korumaya girişti. 18 Mart’tan 28 Mayıs’a dek halkın kurduğu Devrimci Iktidar’a Paris Komünası adı verildi. Birinci İşveren Paris Paris Komünası’nın başladığı Sosyal Devrim geleneğini, bu İşçi Sınıfının ve Paris Halkının Ikinci Paris Komünası ele aldı.
İşte bu olan 18 Mart 1871 günü tam 100’üncü yıldönümüne erdi. Paris Komünü denince artık ondan öyle hep anılacak İşçi Sınıfı ile Paris Sankülotlarının (Donsuzlarının) yaptıkları bu ikinci Paris Komünü anıldı.