Sosyalist – 4 Mart 1967
Son yıllarda, üretim temeline korkunç teknik ihtilâller girdi ve giriyor. Avrupalı Emperyalistlerin gözlerini faltaşı gibi açan son iki teknik ihtilâl; 1-Süpersonik (Sesaşırı) uçaklar, 2-Ordinatör (buyurucular) veya Informatikler (duyurucular) adını alan akıllı hesap makineleridir. Bu Elektronik beyinler olmasa, o Süpersonik uçakları yapmak yüzyıllara kalıyor. Bugün Sovyetler bir yana, Emperyalist dünyada Ordinatör yapan ülke Amerikadır: Süpersonik uçak yapına imtiyazı da Amerika’nın elindedir. Keşif-icatları Avrupalı kafası yapsa bile, kapitalist düzenin çıkarcı ruhu ile, keşif-icat yapanları parababası Amerika satın alıyor.
İngiliz, kendi başına bu işin altından kalkamayınca Fransızla anlaştı.1962 Kasımdan beri Concorde adlı bir süpersonuk uçak yapmıya giriştiler. Az kalsın iflâs ediyorlardı. Çünkü, Amerika daha 1958 yılı B (Boeing) ve L (Lockhead) firmalarını destekleyen FAA (Uçak Federal Ajansı) teşkilâtında 24.000 memur çalıştırıyor ve Devletten milyarlar sunuyor. Avrupalı bu işe izzeti nefis yarasıyla girmişti. Amerika Devleti rantabilite (irat getirirlik) hesabı için 1963 yılı para verdi. 2.000 B ve 1575 L uzmanı 9 Eylülde (1966) 8.000 sayfalık inceleme raporlarını sundular (sıkı muhafaza altında): 25 Hava kumpanyası, maket üstünde 110 sipariş verdi. Boeing’in 2-707 uçağı tutuldu.
Şimdi, Süpersonik uçak gerçekleşince 130.000 iş mevkii doğacak ve 10.000 işletme malzeme yetiştirecek. Bir uçak 35 milyon dolara (İstanbu1’un bir yıllık bütçesi). Ancak 200 uçak satıldıktan, sonra kâra geçilecek. B. firması, Devletten aldığı 4.5 milyar dolar (3 yıllık Türkiye bütçesi) ödüncü, ilk uçağı teslim ettiği 1974 yılında ödemeye başlıyacak.
İngiliz-Fransız işbirlğinin Concorde uçağı Amerika’nınkinden 3 yıl önce bitecek. Yarı fiyatlı. Az gürültülü olduğu için, Orta mesafelerde,hele şehir üstlerinde uçması daha elverişli.Şimdiden 69 şipariş adı: 200 uçağa çıkacağını umuyor.. Ama, onu duyan Amerikan firmaları 140 kişilik 2400 kilometre saatte sürat yerine, 300 kişilik, saatte 2900 kilometre süratli uçak motoru yapıyorlar. Onun için, 3 yıl geç kalan Boeing 2-707 uçağı, Concord’u bir çok büyük hava hatlarından dışarı atacak.
Tıpkı Türkiye ile alışverişte olduğu gibi, Amerika, Avrupalılarla ticaretinde de açık vermeyi hovardaca karşılıyor. Bu cömertlik nice darkafal’ı burjuvanın ağzının suyunu akıtmak ve bir ülkeyi satın almak için yapılıyor. Amerika, yalnız Süpersonik uçakları yabancılara sattığı zaman, 20 yılda 45 milyar dolar aşırı kâr edecek: Şimdi Avrupa ticaretindeki açıkla uğradığı zararın 35 katı kâr!
İşte, Avrupa Kapitalizmi bu Amerikan Süperemperyalizmi önünde ölüm kalım savaşına giriyor. Yarışı kazanabilecek mi?. Sosyalist olursa, belki…
d) Avrupa Emperyalizminin intiharı
Emperyalist Avrupa birlikleri imkânsız. Euratome: (Avrupa Atom girişkinliği) öldü. Kömür-Çelik birliği: Ölüme mahkum. Ortak Pazar komisyonu: Can çekişiyor. En son 1963 yılı uzayı Fethetmek için Batı Avrupa Devletleri CEST (Uydularla Avrupalılararası Telekomünikasyon Konferansı) kurdular: J. B.Busset’nin deyimiyle, bir tek noktada anlaşıyorlar: Gelecek konferansın hangi gün yapılacağı bildirisini yazmakta. Neden?. Özel Sermayenin cibilliyeti bu: Ne Vatan tanır, ne Millet Amerika’yı daha emniyetli görünce, Avrupayı satıveriyor. Devletler, bağımsızlık diye kelle uçura dursunlar. Özel Sermaye kârına bakıyor. Ve ister daha feci, ister daha gülüncü diyelim: Amerika’ya parayı da veren, gene Avrupa Finans kapitali oluyor.
Örnek. CETS, güyâ, Avrupa’yı Uzay Fethine çıkaracak. Amerikan özel COMSAT şirketiyle anlaşma yaptı. Şirketin şebekesi tamamlanınca; ondan yararlanacak. COMSAT, tesis masrafları ve araştırma yatırımları için CEST’den peşin para 60 milyar dolar istedi. Dayanamayan J-J C-Chreiber şunları yazıyor: “Devletlerin Avrupası da bu… Diplomasinin yeşil çuhalı masalarında rekabet edecek bir endüstri kurulamıyor.. Üretim birlikleri ve araştırma laboratuvarları yapılamıyor. Bunun üzerine, dilim dilim, Amerikan firmalarının ortağı bile değil, müşterisi haline geliniyor… Dögolvâri Altılar Avrupası Teşkilâtı (23 te olunsa) Amerikayla rekabet şöyle dursun, Avrupa’nın Amerikaca fethedilmesi kolaylaştırılıyor, bu besbelli bir şey… Avrupa’nın Finans piyasası ise, sanayiinden de daha kemiksiz olduğu için, Avrupaya yerleşen Amerikan firmalarını %80 oranında finanse eden Sermayeler de, gene Avrupalının tasarrufları üzerinden çekilip alınıyor.” (L’Expresse, 9-15 Ocak,1967)
Kıssadan hisse (öztürkçesi: İlgililere bilgi): Koskoca Avrupa Emperyalistleri, Amerikan Emperyalizmi önünde (daha doğrusu: İçinde bulundukları Finans-Kapital yüzünden) böyle olur ve olurlarsa, biz Türkiye’nin Türkleri niceyiz? Bizde Finans-Kapital dişe dokunnr sanayie bile tenezzül etmiyor. İlâç Sanayii, Hilton, Turizm gibi. (Amerikan mallarını gümrükten kaçırma, onarma, reklâmlama ve ambalajlama) işlerine nasıl bütün emekli sandıklarımızın ve banka şirketlerimizin vatandaş tasarrufları ile yağ çaldıkları ortada. Avrupa’da namuslu kapitalistler var: Vilsonlar Işçi Partisi maskeleriyle onları oyalıyorlar.