“Yürüyüş için izin almaya gerek yok”

PDF İzle & KaydetYazdır

gundemcezaTürkiye’nin dört bir yanında yapılan yürüyüşlerle ilgili yapıştırılan en önemli yafta yürüyüşün izinsiz yapıldığıdır. Kolluk kuvvetleri gerek müdahale ettiklerinde, gerek yazdıkları tutanaklarda izinsiz yürüyüş yapıldığına yönelik yaftayı sürekli önümüze koyarlar ve hazırladıkları “kopyala-yapıştır” ifadelerde bunları yazarlar.

Ancak geçtiğimiz günlerde Çanakkale’de tüm bunların aksini kanıtlayacak bir olay gerçekleşti. Çanakkale’de 1. Sulh Ceza Hakimi olarak görev yapan Halil Güner, Berkin Elvan’ın katledilmesine yönelik protesto sırasında yapılan yürüyüşte İl Emniyet Müdürlüğü’nün kestiği trafik cezalarını “yürüyüş için izin almaya gerek olmadığı” gerekçesiyle iptal etti. Yaklaşık 3500 kişinin yürüyüş yaptığını tespit eden İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Müdürlüğü, yürüyüşün 2911 sayılı kanuna muhalefet oluşturduğu ve gösterinin sonlandırılmadığı için katılımcılara hakkında adli işlem yapıldığını açıkladı. Bu gerekçeye dayanarak kesilen cezaları iptal eden Halil Güner, gerekçeli kararında şu açıklamaları yaptı, “İzinsiz gösteri yürüyüşü diye bir suç yoktur. Gösteri veya yürüyüş için izin gerekmemektedir. İzin gerektirmeyen bir faaliyet için suç tanımlaması hukuka uygun değildir. Güvenlik birimlerinin görevi de, gösteriyi engellemek değil, gösterinin düzenli ve güvenli şekilde gerçekleşmesini sağlamaktır. (…) Düşünceyi açıklama özgürlüğü demokratik bir toplumun kurucu unsurudur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarında görülebileceği gibi istisna olan sınırlamanın olabilmesi için açıklamanın şiddet içermesi, şiddeti teşvik ve tahrik etmesi gerektiği ile sınırlamanın yasayla öngörülmüş ve yasal çerçevede olması gerektiği belirtilmiştir. Toplantı ve gösterinin engellenmesi için gerek AIHS gerekse Anayasa’da belirtilen sınırlama nedenleri gerçekleşmemiştir. Bu toplantı ve gösteride suç işlemeye veya suça teşvik yoktur. Şiddet içermemekte, şiddeti teşvik etmemektedir. Milli güvenliği tehlikeye atacak bir durum söz konusu değildir. Kamu düzeni zarar görmemiştir.

Görüldüğü gibi kolluk kuvvetleri kendi kafalarına göre kanun uydurup, halkın yürüyüş hakkını gasp ediyorlar. Parababaları diktatörlüğünde sıkça yaşanan bu duruma karşılık hakimin verdiği bu karar, belki de bu durumu teşhir etmekte. Bu da bir kazanım sayılabilir, yalnız yetmeyecektir. Artık yürüyüş hakkımızı özgürce kullanmak, bizim mücadelemize ve kararlılığımıza bağlıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir