Soma katliamının üzerinden 40 gün geçti. Sendikasından patronuna kadar bir ihanet ağının kurulması sonucu gerçekleşen bu katliam, hayatta kalan işçilerin öfkesini gün geçtikçe arttırıyor. Bir çok madencinin üye olduğu Türk-İş’e bağlı Maden-İş sendikasının 22 Haziran günü düzenlediği eylem, Soma’da bazı şeylerin değiştiğinin göstergesi.
Maden-İş’in mitinginde Somalı işçilerin katılmadığı ve katılanların şehir dışından işçilerden ve aslında Somalı işçileri ziyaret etmek için gelen forum organizasyonlarından oluştuğu belirtiliyor. Böyle bir hareket, Maden-İş’in ne kadar zorda olduğunun bir kanıtı. Eyleme katılmak isteyen ancak Türk-İş’i ve Maden-İş’i protesto eden işçilerin, yani meydanların gerçek sahiplerinin polis tarafından uzaklaştırılması, geçtiğimiz hafta yaptığı eylemlerde işçiler tarafından tepki görmeleri ve az katılımlı eylemler yapmaları, onlar için yolun sonunda olduklarının göstergesi.
Düşenler düşsün, çoktan hak etmiş durumdalar. Bundan sonra işçilerin ve onları temsil edeceklerin nasıl bir tutum alacakları asıl önemli olan mesele.
Şu anda DİSK’e bağlı Dev Maden-Sen’e üyeliklerini yaptıran işçiler, hükümetin tüm ikna çabalarına rağmen uzlaşmayı reddediyor ve ölen 301 çalışma arkadaşlarının hak arama mücadelesini de yaymaya devam ediyorlar. İşçiler, gerek iş bırakma eylemleriyle, gerek işten atılma tehditlerine direnişle cevap vererek, Soma’da parababalarının alçaklıklarını teşhir etme görevlerini layıkı ile yerine getiriyorlar. Yani işçi görevini yapıyor, uzlaşmıyor, mücadele veriyor.
İşçilerin temsilcisi olmaya aday olan Dev Maden-Sen hakkında ise şöyle bir haber geçiyor; “Bu işkolunda DİSK’e bağlı Dev Maden-Sen Sendikası da bugüne kadar bu sarı sendikacılara karşı bir örgütlenme çalışması yürütmediği gibi, sendikanın asli görevlerinden uzaklaşıp Avrupa Birliği fonlarıyla inek besiciliğine soyunmuştu, Kütahya Tavşanlı’da olduğu gibi… (İşçide Kömür Karası, Tayyip’de Yüz Karası – Halkın Kurtuluş Yolu – Sayı 76)” Böyle bir sendikanın kendine gelmesi için, işçilerin mutlaka tedbirli olması gerekiyor. Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesi yıllarca geriledi, bu gerileme bayır aşağı bir gidişle oldu. Ancak bu kırılmanın ardından yeni Somaların olmaması ve işçilerin en önemli talebi olan kamulaştırmanın gerçekleşmesi için, işçiler gibi düşünen, işçiler gibi hisseden kişilerce yönetilmesi şart. Umuyoruz ki, Dev Maden-Sen’de bu şekilde çalışan temsilciler çalışma yürütecektir.
