Arap halkının yaşadığı Irak, Suriye ve Filistin’de emperyalist müdahalenin sonucu olan çatışmalar dinmek bilmiyor. Bölgede ortaçağcı gericiliğin, şeriatçılığın sözcülüğünü yapan gruplar, kendi anlayışlarına göre bir düzen kurmak adına kendinden olmayanlara her türlü baskı ve zulüm yöntemini meşrulaştırırken, söz konusu emperyalistlerle ilişkiler olunca süt dökmüş kediye dönerek halkın mücadelesinin önünün kesilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu duruma dair olgular, geçtiğimiz günlerde yaşanan açıklamalarla kendini bir kez daha göstermiş oldu.
Suriye’de terör ortamı yaratan ortaçağcı gerici gruplar, Suriye Ulusal Koalisyonu’na gönderdikleri mesajda kendilerine kapsamlı bir yardım yapılmazsa silah bırakacaklarını ve geri çekileceklerini açıkladılar.
IŞİD’ın hilafet ilanından 3 gün sonra yapılan açıklamada; “Biz, hükümet karşıtı tugaylar olarak bir hafta içinde takviye ve kapsamlı bir yardım bekliyoruz. Çağrımız duyulmazsa, silahlarımızı bırakacağız ve savaşçılarımızı geri çağıracağız” denildi. IŞİD’a karşı da savaşan muhalif gruplar, daha önceleri de kendilerine yeteri kadar silah yardımının yapılmadığını belirten açıklamalarda bulunmuştu.
Bu gelişme ile beraber, geçtiğimiz hafta ABD sekreteri John Kerry, Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette; “Muhalifler, cihatçıları geri püskürtme yeteneğine sahip çok önemli aktörler” şeklinde konuşarak, gelecek dönemlerde bu teröristlerle işbirliklerinin devam edebileceğine yönelik sinyali vermiş oldu.
Ortadoğu’nun bir başka kanayan yarası olan Filistin’de de gerginlik sürüyor. İsrailli 3 gencin kaçırılıp öldürülmesinin ardından gerilen ortamda Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Hamas, halkımıza zarar veren İsrail’le savaşabilecek bir süper güç değil” dedi ve sözlerine İsrail’den korkmadıklarını, olası bir savaşa hazır olduklarını da ekledi. Kaçırılıp öldürülen 3 İsrailli genç hakkında da konuşan Hamas sözcüsü, İsrail’in konuyla ilgili bir seneryosunun olduğunu fakat bu senaryosunu doğrulayan hiçbir kanıtının olmadığını ifade etti.
Öte yandan Filistinli bir gencin kaçırılıp öldürülmesi olayı hakkında konuşan Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas da, öldürülen Filistinli gençten İsrail’in sorumlu olduğunu ifade etti.
Filistin halkının haklı mücadelesinde, İsrail’e karşı mücadeleyi yükseltemeyen bu kurumların öngörüsüzlüğü, Filistin halkının yaşadığı sorunları derinleştiren bir durum. Suriye’de Beşşar Esad’ın önderliğinde yapılan mücadelede teröristler hiçbir zaman süper güçle değil, kararlı mücadele ile yenilmişti. Müslüman Kardeşler adlı uluslararası “yasal” terör örgütünün bir parçası olan Hamas, hiçbir zaman böyle bir önderliğe sahip olmadı ve olamayacaktır. Başka bir “yasal” terörist olan İsrail örgütünün yenilmesi, kararlı, bilimli, bilinçli bir önderliğe ihtiyaç duymaktadır. Filistin halkının içinden böyle bir önderlik çıkacaktır, buna inanıyoruz.