22 yaşındaydı henüz… Hatay’ın Armutlu ilçesinde, halkına yapılan baskı ve zulme başkaldırmak için alanlara çıkmıştı. Hain bir gaz bombası kapsülü isabet etti başına. Aramızdan bedence ayrılış haberi ile birlikte, duvarına yazdığı en son mesajı “kulaktan kulağa” yayıldı:
“3 günde sadece 5 saat uyudum. Sayısız biber gazı yedim, 3 defa ölüm tehlikesi atlattım. Ve insanlar ne diyor biliyor musunuz…? “Boşver ülkeyi sen mi kurtaracaksın”. Evet kurtaramasakta bu yolda öleceğiz. (O kadar yorgunum ki, 3 günde 7 tane enerji içeceği 9 tane ağrı kesici ile ayaktayım. Sesim kısık vaziyette ama gene saat 06:00’da ayaktayım, sadece devrim için…)”
İşte onun bu sözlerindeki mücadele ateşi, tüm ülkeyi sarmıştı. Alanlarda onun adı ile birlikte sözlerinin ateşi vardı artık. Abdocan, artık o ateşle birlikte yaşıyordu.
İstanbul Direniyor ekibi olarak, bugün bu yiğit devrimcinin adına açılan parkı ziyaret ettik. Aramızdan ayrılışının birinci yıl dönümünde, ailesi ve arkadaşları da Bakırköy’ün Kartaltepe mahallesinde, Abdullah Cömert’in adına açılan park için toplandılar. Dikilen her bir ağaca, Gezi şehitlerinin adı verildi ve her taraf onların pankartları ile donatıldı. Her yer Gezi demiştik ya geçtiğimiz sene, park da bir Gezi olmuştu artık. Tüm Türkiye’yi bir Gezi yapmak için verilen bir emekti görülen… Bir hüzün kapladı içimizi dağılan kalabalığın ardından. Beraber dövüştüğümüz insanların hatırlandığını, halkın belleğinde yer ettiğini görmek bizleri sevindirdi.
Abdullah Cömert’i saygıyla ve hüzünle anıyoruz, sözlerindeki ateş ile mücadeleyi yürüteceğimize söz veriyoruz.
İstanbul Direniyor
