Astımlı Kahraman(Denizli Direniyor)

PDF İzle & KaydetYazdır

analizcheChe Guevara…

Astımlı bir kahraman…

Onun için neler denmez ki? Arjantinli bir İnsan KÜBA’da Bolivya’da ne iş yapar? mesleği gereği işi insanları kurtarmaktı zaten. Ama o sınırlı insanlığı kurtarmak yerine Toplu bir şekilde insanlığı kurtarmak için yola çıktı. Fidel ile tanışmasa belki onu doktor olarak bilecektik,sıradan bir doktor olacaktı Ameliyata giren yine hayat kurtaran. Ama herkesin hayatında giren biri olamayacaktı. Che Guevara, artık dünya halklarının kalbinde taht kurmuş bir Gerilla..

Düşmanlarını bile kendine hayran bırakmış bir insandı Che… Ne hikmetse bunu yapabiliyordu, bu benim ve bir çok insanın sokakta kullandığı bir cümle olarak yakışmayacak ama başka bir kelime bilmemekteyim. Che’de şeytan tüyü vardı. Sevecen, güler yüzlü, çalışkan… KÜBA’da devrim yapmış biri olarak Fabrikada, Tarlada çalışıyordu. Oysa mecliste oturabilir, bizim ülkemizde ki milletvekilleri gibi göbek büyütebilirdi. İşte bu yüzden Sosyalist KÜBA önderi CHE diyoruz.

Che Guevara, Bolivya’da yakalanmıştı. Onu bir okulun sınıfına hapsetmişler ve orada bir asker nöbet tutmaktaydı. Hayatında böyle büyük bir kahramanı ilk kez gören asker, heyecanlıydı. Çünkü CHE öyle bir gerillaydı ki dost, düşman herkesin övgü ile bahsettiği birisiydi. Sınıfa bir öğretmen geldi, öğretmene CHE nasıl anlatıldı ise onu BARBAR, vahşi bir terörist görüyordu. CHE hayatının sona ereceğini umursamadan tahtadaki bir soruyu düzeltti, çocuklar yanlış öğrenmesini istemem diyerek. Sonra sınıfa iyice bir göz attı. “Okul dediğimiz yer, kapısı penceresi olan güzel bir okul değil tabii ki” dedi Che, “öğrencilerin burada eğitim görmesi çok üzücü” diye ekledi. İşte CHE böyle bir kahramandı ölürken bile kendinden başka herkesi düşünmekteydi. Ölüm onun için bir problem arz etmiyordu. O ölene kadar yaptıklarına bakıyordu.

Nöbet değişikliği olduğunda yeni bir asker geldi. İlk kez CHE ile tanışma heyecanı ile dolup taşan biri, genç bir delikanlı. Hem korkuyor, hemde çok heyecanlanıyordu. CHE ona dedi ki “Benim buradan çıkmam lazım, insanlara yardım etmem lazım, dışarıdaki hastalıktan ölen insanları görüyor musun? Ben onların acılarını dindirmek için KÜBA’dan bir kaç Asker ile geldim. Beni buradan çıkartmalısın.” dedi. Asker  onun dediğini dinledi, dışarı gitti. Arkadaşlarına Che’yi çıkarmaları gerektiğini söyledi. Korkuyorlardı, çünkü çıkartırlarsa İDAM edilme riskleri vardı. Hem de çıkarmak istiyorlardı. İşte böyle bir kahramandı CHE yoldaş, düşmanını bile etkileyebilen bir kahraman.

Yalnız CHE’nin bir hastalığı vardı, Astım! Benim de başımdan böyle talihsizlik geçmişti, ama benimkisi CHE yoldaş gibi çok ileri bir seviye olmadığı için şu anda tedavi edildi. CHE yoldaşın astımı o kadar kuvvetliydi ki, dağda gerilla iken gücünü kaybetmekte, yürüyemeyecek hale geldiği zamanlar oluyordu. Yoldaşları onu hamak ile taşıyordu yeri geldiğinde. Ama Che bunu hazmedemiyordu, ölümün üstüne son gaz giden biri bunu asla hazmetmez. Che, ölümün üstüne giden bir ATOM bombasıydı! Ölecekti, bunu kendine biliyordu ama sonsuza kadar ölümsüz olacaktı bizler için, bunu bilmiyordu. Dağda çatışmada iken yerde hayatının en kritik dakikalarını yaşayan arkadaşlarına fısıldıyordu “BOŞUNA ÖLMEDİNİZ” diyerek. CHE hastalıklarla mücadele ederken bile en vahşi canavar olan Emperyalizm’e karşı mücadele etmişti. Bizler onun gibi olmamalıyız, ondan daha iyi olmalıyız.

Huzur içinde uyu.

Zafere kadar DAİMA!

Hasta La Victoria Siempre!

Denizli Direniyor’dan İsmail

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir