10 Haziran tarihinde, liselilerin isyanı İstanbul dışına sıçradı. İlk kıvılcım,
Ankara Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından yakıldı ve “Selam Olsun Karanlığa Sırtını Dönenlere” dediler.
“Hey
Bir sabahın üç kapısı var göğe
Biri umut
Al umudu, ver çocuğa büyütsün
Büyütsün de yürüsün
Hey hey
Bir sabahın üç kapısı var göğe
Biri emek, ellerinde ışıyan
Işıt gitsin, yol boyu yürüsün
Heyhey de hey
Bir sabahın üç kapısı var göğe
Biri korku, çal yere!
Emek senin, umut senin, korku ne?
Yeter ki elin ellere kavuşsun”
Sennur SEZER
Bozkırın ortasına, bir dağın tepesine kurulmuş bir okulda umudu büyütmekti gayemiz. Öylesine bir umut ki; yeri geldiğinde sınav kağıdında, yeri geldiğinde okul bahçesinde şarkılar mırıldanırken, yeri geldiğinde de okul idaresinin karşısında dimdik…
Nice emek verip kazandığımız Ankara’nın köklü liselerinden biri olan Gazi Anadolu Lisesi’nin sıralarında, bizlere daima “Sizler geleceğin doktorları, mühendisleri, avukatları olacaksınız” denilirken öte yandan da geleceksizleştirildik.
Okuldaki laboratuvarların yüzünü ikinci kez göremeden dört yıl geçiriyoruz. Çıkarmak istediğimiz gazetelere, dergilere, kurmak istediğimiz topluluklara ket vuruluyor. Geleneğinde her zaman öğrencilerin ön planda olduğu etkinliklerin yapılması engelleniyor, özellikle idare; GAL öğrencilerinin ülkede yaşananlara kör, sağır, dilsiz olmasını bekliyor. Okulu okul yapanın öğrenciler olduğunu göz ardı edenler fikirleri ve özgürlükleri taş duvarlar arasına sıkıştırabileceklerini zannediyorlar. Oysa unutulmamalıdır ki GAL öğrencileri dünden bugüne haksızlığa, zulme sessiz kalmamıştır bütün susturma çabalarına rağmen.
Öğrencilerin yapmak istedikleri karşısında duvarlar örenler okulumuzla alakası olmayan gruplarla ortaklaşa dini içerikli etkinlik düzenlemiş ve özellikle dokuzuncu sınıftaki öğrencileri zorla bu etkinliğe götürmüşlerdi.Yandaş üsluplarıyla yaptıkları konuşmalarda laikliğe sırtlarını dönerek öğrencilere kendi düşüncülerini empoze etmeye çalışmışlardı.
Okulun bahçesinde gardiyan odasıyla beyaz motoruyla dolaşan bir idareci görmemek için, son sınıf öğrencilerinin veda geleneği olan “Gazi” yazısını bahçede gururla yazabilmek için, nitelikli, laik, bilimsel, eşit bir eğitim için ve başta emeğimiz için korkuyu yere çalıp ellerimizi ellere kavuşturmaya…
Farklı şehirlerde, farklı okullarda, farklı sıralarda okusak da yaşadıklarımız ortak. İşte bu nedenle çıkaracağımız ses de ortak olmalı. Selam olsun karanlığa arkasını dönüp güneşli yarınlara yürüyen bütün liselilere…
Ankara Gazi Anadolu Lisesi Öğrencileri
10 Haziran 2016